Yolsuzluk zordur zor. Sandığımızdan çok daha fazla zor. Yoldaki çukurlar da hakeza aynı oranda açıyor başımıza bela.
Bir şehir düşünün depremi yaşamış konut sıkıntısı had safhada. İnsanları çok cefada.
Bir yağmur yağıyor yollar çukur, araçlar giderken sesler geliyor takur tukur. Bir de aniden düştüğümüz su birikintileri etraftan geçmiyorsa bir yaya elimizi açıp Ya Rabbi çok şükür diye ediyoruz dua.
Hatırlanır mı bilmem ama bu şehirde Mücahit Bey döneminde kirlilik olarak bir tek kaldırımlardaki balgam ve tükürük izleri kalmıştı. Allah için bu konuda bin level atlanmış bir nizam bir intizam yakalanmıştı. Şimdi öyle mi çöp konteynırı olmayan yerlerde çöp yığınları, anca yağmurla yıkanan bir üst geçit. Alternatifi olsa o kirlilikle karşılaşmamak için yolu değiştirecem ama alternatifsizlikten dolayı mecburi geçişten istifade ediyorum ben.
Hadi iyi niyetle yolları depreme bağlıyalım ama temizlik başkanımızında övünerek bilmem ne kadar ucuza verdik dediği bir ihale. Ucuzluğun bedelinin kirlilik olduğunu söylemediler.
Belediye bütçemiz 40 milyon açık vermiş. Yanlış değilsem 60 milyonun üzerinde de arsa satılmış yani aslında bu açık 100 milyon.
Doğrusu bunlar da olası şeyler. Olmayan kısımlar döngüdeki müphemlikler. Belediye Başkanımızın seçim vaadleri var. Son derece güzel bir kitapçık, kuşe kağıt, rengârenk görsellik, sade ve anlaşılır cümlelerle bizim oturduğumuz yerden, evimizden, cebimizden internete bağlantı kurduğumuz her yerden tüm ihalelere katılım sağlayabileceğimiz, tüm ihaleleri ve imar planını, imardaki tüm değişimleri inceleyebileceğimiz bir düzen kuracağız diye.
Şeffaflık ana ilke olarak oturuyordu o kitapçıkta zihne. Mücahit Bey'e en büyük sitem, en büyük darbe bu yönde kime ne verdiği bilinmiyor diye. Şimdi kamuoyu çok mu biliyor? 20 aydır belediyede neler oldu? Doğrudan temin işlerinin bedeli nedir? Karşılığı nedir? İhaleler? Kaynaklarımız çarçur mu ediliyor yoksa her şey yerli yerinde mi harcanıyor?
Bir şehir yıktık evet mecburiyetten, yerine yenisini kuruyoruz bildiğim avantaj yeni binaların sağlamlığı ve altlarındaki otoparkın varlığı. Bunların dışında merkezde şehirleşme adına görmüyorum pek adım. Hatta şu Mücahit Bey'i evlerin içine köprü girdi diye koltuğundan eden üst köprü vardı ya şimdi de yükseldikçe bina köprüye giriyor gibi bir hal var orda. Alıştık gerçi başkası yaparsa tu kaka biz yaparsak harika, çok yaşa. Dış taraflarda ki konut yerleri hepsi çok güzel hele Çatalçeşme'dekiler hem çok hem ekstra harika. Bilmediğim bu projelerde ki okul, sağlık ocağı, cami ve sosyal donatı ağları.
Ülkemiz ekonomik olarak zorluklarla boğuşmakta, pandemi hayatımızı sıkıp durmakta. Fakirin fukaranın, işsiz kalmış kimselerin haberi olmadan askı süresi yeterince beklenmeden alelacele Elazığ Belediyesine elli adam alınmış. Kimin parmağı varsa bu oyunda bilmeliler ki mazlumların ahı durur avuçlarında.
Başkanım hem pandemiye destek hem de vaadinizi gerçekleştirmiş olmanız hem de vatandaşın güveninin kazanılması adına vadettiğiniz şeffaflığı bekliyoruz. Fazlasını talep etmiyoruz. Bir de daha güzel bir Elazığ için alanında uzman kişilerle çalışacağınızı deklare etmiştiniz. Bu konuda da vaadinize uygunluk bizim talebimiz.
Üstü kapanan kanal, Ulukent'teki park, Çaydaçıra kavşağından Akgün'e kadar giden yol bunlar güzel adımlar ama bir Elazığ'a yetmiyorlar.
Daha güzel bir Elazığ için daha şeffaf daha adil bir yönetim görmek ümidiyle...