Belediye Başkanımız, Valimiz, Yedi Tepe Üniversitesi, Bedrettin Dalan, Mimar Emre Arolat, Elazığ Belediyesi, ETSO vs.
Herkes bu proje için o kadar güzel konuştu, o kadar övgü dolu sözler, o kadar afilli cümleler sarfetti ki aklım karıştı.
İçinde 750 adet yapı bulunduran bu projenin en belirgin yanı lüks bir villakent projesi olması. Söz konusu alan ne doğa harikası bir dağ eteği ne de su manzaralı bir alan.
Doğal güzelliklerden ve doğanın cazibesinden yoksun bu alandaki bu proje yeni bir yaşam umudunun aksine elitist, aristokratik topluluğun rahatsız edilmeden halktan kopuk, halktan ayrı, halktan mutlu, halktan konforlu bir yaşam sürme merkezi olacaktır.
Zenginle fakir arasındaki uçurum mekanlarla da ayrılacaktır. Aslında buna razıyız. Bizim rıza göstermediğimiz kısım bu proje tutmazsa tutması için daha sonra Elazığ'ın muhtelif yerlerine yapılacak bir çok yatırımın sırf buranın cazibesinin artması için buraya kaydırılması ve şehrin kadersizliğinin artmasıdır.
Bu projenin yürütülmesinde kime kaç lira verildi ya da verilecek bunu bilmiyoruz ama Bedrettin Dalan'ın ben de manen Elazığlı sayılırım demesi bizi ürküttü. Çünkü bu güne kadar bu adama yakınlığımızı bilmiyorduk inşallah Dalan'ı bize manen yakınlaştıran şey para değildir.
Bu projeye yaklaşımdaki profesyonelliği, üniversiteyle iş birliğini, mimarlarla çalışılma biçimini gerçekten takdir ettik. Sadece bu ekip burada villa kent olmaz dememişlerse ya içleri kof ya da dalkavuk bir ekip. Olmaz demişlerse sorumluluk onlardan kalkar. Ve keşke aynı profesyonel yaklaşım Elazığ'ın İmar Planı içinde sergilenseydi.
Ne bu kadar mağduriyet ne de bu kadar itiraz ne de iptal edilmeyle karşı karşıya bir plan olurdu elimizde.
TOKİ'ler için bile böyle bir adım izlenseydi Elazığ harikalar diyarı olurdu.
Ve merakımızı hoş görün yıpranmış ve yorgun, alt yapı sorunları bulunan, parkları hala eksik, kaldırımsız sokakları asfalta muhtaç yolları hatta yamaya muhtaç asfaltları bulunan bu şehirde bu projenin acelesi neydi?
Elazığ'ın heba edilmesi göze alınarak şehrin imarı için profesyonel bir ekiple çalışılmayıp bu proje için bu kadar çaba deveyi verdik kulağının peşine düştük imajı uyandırmıyor mu? Sizce de.
ŞEHİDİMİZİN KÜLLİYESİ
Her gündeme geldiğinde Şehidimiz'in kemiklerini sızlatan bir külliye. Allah aşkına 4 yılı geçen bir şehadet. Ya bizler bu külliyeyi omuzlarımızda bir borç bilip bir an önce yapacağız ya da her seferinde temcid pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek.
CHP siyasi ganimet için biz yapalım diyor Başkanımız size yaptırımayız bizim paramız var, projemiz var ama mahkemeyi bekliyoruz diyor. Olan sadece şehidimize, ailesine ve sevenlerine oluyor.
Bu konu normal bir konu değil bu tür işlerde haklılık yetmez. Acilen çözmezseniz maneviyat üzerinden değersizleştirme ve itibarsızlaşma yaşanır şehitlerimizin kemikleri sızlar.
Her iş resmiyetle olacak diye bir kaide yok. Doğrusu hayret ediyoruz. Bizim idarecilerimiz ihale işlerinde olmaz denileni olduruyorlar. Her işin gayri nizami ve el altından nasıl yapılacağını çok iyi biliyorlar. İş toplumun maneviyatına gelince ne bir cemaat oluşturup taraflar arasında sulha gitmeyi ne de resmi yollardan yeni alternatiflerle çözüm buluyorlar.
Hem bizce polemikler üzerinden bir külliye ancak ve ancak toplumu gerer şehidimizin ruhunu incitir. Bu işi gönüller kırarak yapacaksanız ne olur siyasetçiler elini çeksin halk olarak bizler yapalım.
STK'larımıza da burdan seslenmek istiyorum böyle bir konuda da çözüme bir adımınız yoksa siz ne diye varsınız?